Çizgi filmler gerçekten sadece çocuklar için mi acaba? Değil! Ya da içinde kendi çocukluğunu daima yanında taşıyan yetişkinler için mi? Evet! İnsan yetişkinleşmeye başlayınca rafa kaldırıyor çizgi filmleri, yanına bir çocuk takınca tekrar ilgilenmeye başlıyosun sanırım bizde de durum böyle. Duru'yla beraber tekrar döndüm çizgi filmlere uzun uzun izledim onunla keloğlanı defalarca-imgemde kalan keloğlandan şimdiki nekadar farklı olsada:) leon'u çok seviyoruz mesela, hele oscar çöllerde bayılıyorum ona, damla'nın dolabı, süper köpek, şirinler ve daha küçük dönemimizde garfield ve ayı bernard'ın hastasıydık. Şimdilerde yoğunlaştığımız köstebekgiller. Barbie ritüelinide unutmamak lazım. Kız çocuklarının vazgeçemediği barbie. Bunun altını çizmek gerek aslında, barbielerin negatif yönleride çok bence.
Ve Heidi, Duru'nun heidi manifestosunu tatmasını(ihmal)çok isterdim. Müziği ayrı güzel ruhu ayrı güzel Heidi. Hatırlamak bile huzur veriyor.
Çizgi film diyip geçeriz ama animasyon yapımları sinema filmlerinden daha zahmetle yapılıyor diye okumuştum bir kaynakta. Demek istediğim çizgi filmler büyüdükçede hep bizimle.
Heidi'yi uzun uzadıya anlatmak gerek. Bir başka yazıda...
Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.
YanıtlaSil